26 Şubat 2009 Perşembe

sadness of life



ofisin sıkıcılığından kurtulup, yıllarca kötü konser salonlarında işkence çektiğimiz ses sistemlerine inat, her açıdan güzel sayılacak bir mekanda (cemal reşit rey konser salonu) tindersticks dinlemek. İlk türkiye’ye gelişleri olan 12 aralık 2003 tarihinde konser salonuna çıktıklarında, bir otobüste askerlik görevimi yerine getirmek adına yola koyulmuştum ama bu sefer kaçırmak gibi bir niyetim hiç yoktu ne de olsa tüm borçlarımı ödemiştim.

deli gibi saatlerce konserin başlamasını beklemeden ön sanatçı olan erlend øye çakması(david kitt) elemanın birkaç şarkı sonrasında ilk türkiye izlenimini anlatmasıyla başladı konser. 7 yaşındayken bakıcısının hangi filmi izlemek istersin demesi üzerine eddie murphy filmi zannettiği midnight express’i seçtiğini ve çok etkilendiğini belirtikten sonra umarım değişmiştir bazı şeyler diyerek bitirdi sözlerini. türkiye’nin imajının yarı kurgu yarı gerçek olan bir film üzerinden hala değerlendiriliyor olması ne kadar enteresan değil mi?

tindersticks’e gelecek olursak, intro ile giriş, elemanların enstrümanlarını çalmak için sıralarını bekleyip tek tek sahneye çıkması, ses kalitesinin mükemmelliği, stuart’ın sesi, ettiği küfürler, çok istenen ama çalınmayan şarkılar, huzurun verdiği mutlulukla rüya görmeye kadar varan uyku

ve en önemlisi testere ile yarısına kadar doğranmış kalpli tindersticks t-shirt’ü

tindersticks tekrar tek tek elemanlarıyla sahneye çıkıyor

intro + yesterdays tomorrows

ve evet gerçekten de bazı şeyler değişmiyor.

2 Comments:

~ outis ~ said...

tindersticks in trouble everyday i süper bi parçadır...

canevrim said...

filmini de izlemek lazım, şarkılarla uykuya dalmak için