16 Şubat 2008 Cumartesi

forwards/backwards


when i go forwards you go backwards and somewhere we will meet

boğaziçi üniversitesi'nden binnaz toprak ile sabancı üniversitesi'nden ersin kalaycıoğlu'nun 2004 yılında yaptıkları araştırmanın sonuçlarına göre, lise eğitimini tamamladıktan sonra üniversiteye devam etmeyen her 100 kızın sadece %1'i "türbanlı olduğu için" üniversite eğitiminden yararlanamıyor.
%29.8'i üniversite sınavını kazanamadığı için
%14.6'sı üniversite sınavını kazandıkları halde evlendikleri için
%14’ü çalışmak zorunda oldukları için
%10.5'i aileleri okumalarına izin vermediği için
%6.3 ailelerinin maddi imkânları yetersiz olduğu için üniversiteye gidemiyorlar.

bu sonuçlara bakıldığında türbanın nasıl siyasi amaçla insanların gözüne sokulduğunu görüyoruz. ancak ve ancak o kızların üniversite sınavını kazanmalarını, ailelerinin okumasına izin vermesini, ekonomik açıdan yeterli oldukları için çalışmak zorunda olmamalarını sağladığın zaman özgürlük adına bir şeyler yapmış olursun. diğer sorunlara çözüm aramaz, umursamaz, türbanı dünyanın en büyük özgürlük hakkı olarak gösterirsen, beyaz çarşafla yola çıktığını söyler ve müritlerin sözlerin karşısında ağlarsa koyun halkı kandırabilirsin.

prof dr. ersin kalaycıoğlu araştırmanın sonuçlarını şöyle yorumluyor: türkiye’de kadınların statüsünü belirleyen iki temel unsur var, bunlardan biri yoksulluk, ikincisi insanların aşırı derecede muhafazakâr olması. özelikle erkeklerin, ataerkil aile yapısı olması nedeniyle kız çocukların üzerinde acayip bir bağnazlık uygulamasıdır. bu kırılamadığı sürece eğitim alanında kadınların statüsünün iyileştirilmesi mümkün değildir.

kadınlara özgürlük, hemen ama türban ile değil


bu yazının altına 2 şarkı koymak istiyorum:
1) canon adlı gencecik grubun radiohead’in knives out’unu anımsatan güzel mi güzel bir şarkısı, sözlere dikkat
can't decide it's them or me , who's the real enemy?
canon – don’t trust the teachers

2) cold war kids adlı grubun radiohead şarkısını yeniden yorumlaması
cold war kids – electioneering

10 Şubat 2008 Pazar

we are fishes



geçen hafta iran’da başkent tahran'da yaşayan 22 yaşındaki muhsin, içki içmek suçundan idama mahkum edildi. muhsin bu suçu daha önceden 3 kere işlemiş ve her seferinde kırbaç cezasına çarptırılmış, 4. kez içtiği için ortadan kaldırarak sorunun çözüleceği düşünülmüş. vatana ihanet, cinayet, tecavüz, silahlı soygun, hırsızlık, uyuşturucu kaçakçılığı ve dinden dönme gibi suçlar iran’da idamla cezalandırılıyor ama en gereksiz idam nedenleri: içki içmek, eşcinsel ilişki ve zina.

zina suçu taşlama ile cezalandırılıyor, erkekler bellerine, kadınlar omuzlarına kadar toprağa gömülüyorlar ve taşlanıyorlar. iran'da zina işleyen kişilerin idamında kullanılacak olan taşların büyüklüğünün, ceza hukuku maddelerine göre belirleniyor. iran ceza hukukunun 104’üncü maddesine göre, infaz sırasında kullanılan taşlar, ‘ne iki atışta suçluyu öldürecek büyüklükte, ne de taş denilemeyecek kadar küçük olmalı’ gibi yaratıcı bir maddeyle süslenmiş.

iran’da çocuklar da idam sehpasına oturtuluyorlar, uluslararası af örgütü'nün raporuna göre 2006 yılında 4 çocuk idam edildi. tüm dünyada olduğu gibi iran’da da genelde alt tabakada yer alan fakirler ve güçsüzler idam ediliyorlar.

dünya’nın diğer ucunda yer alan özgürlükler ülkesindeki çocuklar ile zavallı ülkelerde yer alanların farklarını düşündükçe ne kadar güzel bir dünyada yaşadığımızın farkına varıyorum.

weird fishes/arpeggi şarkısını koymak istedim bu yazının altına, sözleri muhsin yazmış olmalı:

i get eaten by the worms, weird fishes
i'll hit the bottom, hit the bottom and escape
escape
escape
escape

i'd be crazy not to follow, follow where you lead

bu arada, muhsin’in içtiği içki sadece biraydı.

radiohead – weird fishes

3 Şubat 2008 Pazar

sunlight makes her paranoid




i never, i never meant to shut you out
all i know and all i need is you
i never, i never meant to cause alarm
all i know and all i need and all i got is gonna bleed

elefant – sunlight makes me paranoid

loverful


you're in self-destruct mode ---- i'm self-destructing

davul ve piyano sesinin saniye saniye artıp beynine kazınması ve murray lightburn’ün vokalinin devreye girmesiyle içini acıtması. you and i are a gang of losers düşüncesinin çıkmasını sağlayan ilk şarkılardan. black morrissey nasıl şarkı yazılacağını gösteriyor

şarkının girişi sonsuza kadar devam edebilir

i don't need anything, don't need nobody
i just need you, nobody else
you and i, it's all so shameful


you're just a loverful
you're just a loverful
you're just a loverful
you're just a loverful


the dears – heartless romantic