18 Ekim 2008 Cumartesi

sözde demokrasi



ferhat gerçek ve arkadaşları, 7 ekim 2007 tarihinde “yürüyüş” adlı dergiyi dağıttığı sırada polisler dağıtımı yapan kişilerin yanına gelip dağıtımın yasadışı olduğunu belirterek kimliklerini istedi. halbuki, gazete bayilerinde de satılan ve yasadışı olmayan bir dergi bu, hatta polislerin de arkasına dayandıkları yasaların verdiği izinle. devleti korumak adına yola çıkan polislerin hiç yere sıktığı kurşunlar ferhat’ın omuriliğine isabet etti ve felç kaldı.

engin ceber ve arkadaşları ise ferhat gerçek ile ilgili (felç olmasına neden olan sorumluların cezalarının verilmediğine dair) bir açıklamanın ardından dergi dağıtmaya çalıştı ve olanlar oldu. polis önce onları gözaltına aldı, savcı da tutuklayıp hapse gönderdi. tam dokuz gün boyunca önce polisten, sonra da gardiyanlardan dayak yediler. işkenceye dayanamayan engin ceber tahliye edildikten sonra darbelere uğrayan yaralı vucudu dayanamayıp vefat etti. engin ceber’e verilen rapora göre ölümü iç beyin kanaması nedeniyle olmuş. demek ki, kafasına vura vura katletmişler.

bütün bunlar sözde AB üyesi olmaya hazırlanan, iktidarda bulunanların ağızlarından demokrasi (!) sözünü düşürmediği bir ülkede oldu. yazıklar olsun demokrasi aşkınıza, kurallarınıza, bilginize, cahilliğinize, kültürünüze.

kanunlarımıza göre işkence sebebiyle ölüme sebebiyet vermenin cezası müebbet hapistir, bakalım hep birlikte göreceğiz gardiyanlar ve polisler kaç gün sonra görevlerine geri dönecekler.

başbakan ve cumhurbaşkanı, ertuğrul sağlam’a açtıkları telefon gibi bir teselli telefonunu bu kurbanların ailelerinden esirgeyecek, muhalefet partileri, onların isimlerini bile anmayacak. bir demokrasi oyunu içinde oyalanıp gideceğiz demiş hürriyet gazetesindeki yazısında mehmet yılmaz.

ne ilk, ne de son olacak bu ölümler, gencecik insanları yok ediyorlar hiç uğruna, aklı çalışanı, düşüneni, yaratanı, ezileni eziyorlar olayları kavrayamayan beyinleriyle.

ddr’den dinliyoruz tanklar ve yığınlar şarkısını, işkencecilere ve iktidardakilere gelsin

bu arada ferhat genç vurulduğu anda elinde bulunan derginin kapağında “akp dini emperyalizme satıyor” yazmaktaydı.

ddr - tanklar ve yığınlar