geçen hafta iran’da başkent tahran'da yaşayan 22 yaşındaki muhsin, içki içmek suçundan idama mahkum edildi. muhsin bu suçu daha önceden 3 kere işlemiş ve her seferinde kırbaç cezasına çarptırılmış, 4. kez içtiği için ortadan kaldırarak sorunun çözüleceği düşünülmüş. vatana ihanet, cinayet, tecavüz, silahlı soygun, hırsızlık, uyuşturucu kaçakçılığı ve dinden dönme gibi suçlar iran’da idamla cezalandırılıyor ama en gereksiz idam nedenleri: içki içmek, eşcinsel ilişki ve zina.
zina suçu taşlama ile cezalandırılıyor, erkekler bellerine, kadınlar omuzlarına kadar toprağa gömülüyorlar ve taşlanıyorlar. iran'da zina işleyen kişilerin idamında kullanılacak olan taşların büyüklüğünün, ceza hukuku maddelerine göre belirleniyor. iran ceza hukukunun 104’üncü maddesine göre, infaz sırasında kullanılan taşlar, ‘ne iki atışta suçluyu öldürecek büyüklükte, ne de taş denilemeyecek kadar küçük olmalı’ gibi yaratıcı bir maddeyle süslenmiş.
iran’da çocuklar da idam sehpasına oturtuluyorlar, uluslararası af örgütü'nün raporuna göre 2006 yılında 4 çocuk idam edildi. tüm dünyada olduğu gibi iran’da da genelde alt tabakada yer alan fakirler ve güçsüzler idam ediliyorlar.
dünya’nın diğer ucunda yer alan özgürlükler ülkesindeki çocuklar ile zavallı ülkelerde yer alanların farklarını düşündükçe ne kadar güzel bir dünyada yaşadığımızın farkına varıyorum.
weird fishes/arpeggi şarkısını koymak istedim bu yazının altına, sözleri muhsin yazmış olmalı:
i get eaten by the worms, weird fishes
i'll hit the bottom, hit the bottom and escape
escape
escape
escape
i'd be crazy not to follow, follow where you lead
bu arada, muhsin’in içtiği içki sadece biraydı.
radiohead – weird fishes
10 Şubat 2008 Pazar
we are fishes
zaman: 14:57
Subscribe to:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 Comment:
Aralarında Efes Pilsen'in de bulunduğu bir grup alkollü içecek üreticisinin İran'a ihrac ettiği alkolsüz biraların içine eczaneden temin ettikleri saf alkolü koyup içiyorlarmış.
Davranış ve düşünceyi bir kenara bırakalım şimdi, inanç özgürlüğüne bile tahammülü olmayan bir komünden ne beklersin.
İran gökyüzüne projektörle sarhoş gençlerin grup seks partisi verdiği görüntüleri yansıtsak mesela.
Her neyse elbette cehenneme kadar yolu var bu uygulamanın bu sistemin uygulayıcı ve savunucularının, n'olur hep beraber yanarak ölsünler amma.. ben buna boyun eğen halka da anlam veremiyorum abicim. Eşeği değiştiremiyorsan kendini bu tür muamelelere maruz bırakmiycaksın. Memnuniyetsiz vatandaşların topu gerekirse tüm mal varlıklarını satıp, gerekirse birkaç sene gecesini gündüzüne katıp çalışıp para biriktirip basıp gidicek. Ellerinde güdecek koyun kalmayınca nasıl canları sıkılacak bunu oturup görmek lazım. Pek radikal pek ütopik diye nitelendirilebilecek hayallerim var bu konuda. 'Yaşasın anarşi' diye slogan atan yeni ergen genç nidaları da değil bunlar. Hep diyorum sevemedim medeniyeti bir türlü.
Ha evet, konumum ve yaşam şartlarım dolayısıyla pek bir tuzum kuru işim kolay, bilirim, konuşmak atıp tutmak uyumaktan kolaydır onu da bilirim. Ama elime geçen ilk fırsatta benim yapacağım şey de çok farklı değil inan. Efendim X'te Y'de her şeyin daha iyi olacağını mı sanıyormuşum. Önceliklerimin daha iyi olacağını sanıyorum efendim yeterli mi? Kötünün iyisi denen şeyin yoluna baş koymadık mı?
Özgürlüğümün kısıtlanmasına izin vereceğime giderim başka diyarlarda ikinci sınıf insan muamelesi görürüm arkadaş. Hiç de herkes beni kabul etsin sevsin koynuna alsın gibi dertlerim yok. Nedir bu ego çılgınlığı, nedir bu baskılı kaygılı milliyetçilik fırtınaları, sen bas git bırak sevmesinler?! Bırak geldiğin yere, kimliğine, teninin rengine kokusuna ismine cismine laf etsinler. Gerekirse dükkan sahibi yerine bulaşıkçı ol. En azından iki bira içtin diye kolundan tutup hadi güzel kardeşim idam sehpasına diyen olmaz.
Herkes deli bir ben akıllıyım. Şu dünyaya allah olmam lazımdı da işte.
Post a Comment