26 Eylül 2010 Pazar

pisa - roma - floransa




iş için gittiğim ardından 1 hafta tek başıma dolaştığım yeni bir ülke,
kültürünü, dilini ve insanlarını bilmediğim

tek yola çıkmanın vermiş olduğu kimlik karmaşası,
ne istediğini, ne beklediğini daha iyi gördüğün
anı sorguladığın bir yolculuk

başkalarından dinlerken heyecanlandığın şeylerin başına gelmesi, yeni insanlarla tanışmanın verdiği haz, dünyanın bir diğer ucunda yaşananları görüp kendini ve hayatını sorgulaman

ve en güzeli; blonde redhead roma konseri

bilet kuyruğunda şans eseri ingilizce konuşmaya başlayarak tanıştığın, ortak arkadaşlara dahi sahip olduğun ve istanbul'da çok yakın yerde oturduğun birisiyle almış olduğun şarabı konser alanının güzel bahçesinde yudumlamak ve güzel kafayla kazu'yu izlemek oldu

şehirlerde tek başıma yürüdüm, kendime notlar aldım, anlatmam gerekenleri içime anlattım tekrarlayarak

bir tek şarkılar benim yanımdaydılar ve şehirlerle bütünleştiler, dinlemelisin:

tek

1) arcade fire - we used to wait
2) yoav - little black box
3) the dark romantics - let's ride
4) kim ki o - gene oldu
5) blonde redhead - black guitar

0 Comments: