yunanistan’da 6 aralık cumartesi günü 15 yaşındaki alexandros grigoropoulos'un polis tarafından katledilmesinden bu yana lise ve üniversite öğrencileri gece gündüz devleti protesto ediyor, ülke uzun yıllardan beri böylesine kitlesel bir isyan yaşamamıştı. yunanistan'ın sayısız kentinde ve adasında gençler karakolları basıyor, polise taş, domates ve yoğurtlarla saldırıyor, okullarını işgal ediyorlar. bu kitlesel isyan, polisin, özellikle de mat adıyla bilinen çevik kuvvetin, gençlere yıllardır reva gördüğü muameleye karşı duyulan öfkenin ifadesi.
yaşanan olaylar fransa'da iki yıl önce paris banliyölerinden başlayarak bütün ülkeye yayılan ve günlerce devam eden gençlik eylemlerini hatırlatıyor. analistler, yunanistan’daki olayların başka ülkelere de yayılabileceğini öne sürüyorlar.
yunanistan'da polis bu olaydan önce en son 1994'te bir genci öldürmüş. bizde ise polis neredeyse her ay gencecik bir çocuğu öldürüyor.
yunanistan tek bir polis cinayetiyle ayaklanıyor, ülke çalkalanıyor, ya türkiye?
sadece 2008 yılı içinde;
bahçelievler'de bir polis memurunun göğsüne tekme atıp öldürdüğü sadettin,
izmir'de araba kullanırken vurulan baran,
van'da protesto gösterisi sırasında vurulan çoban ahmet,
antalya'da "dur" emrine uymadığı için vurulan çağdaş ve niceleri!
yunan polisinin yaptığı gaddarlığı görüyoruz da kendi polisimizinkini göremiyor muyuz?
this is the summer of protest
that they can never defuse
force is a language they understand
and force we will use
this is the summer of protest
gotta get out of school
start up a revolution
revolution for fools
yaşanan bu olaylar ancak böyle bir şarkı ile açıklanabilir, ötesi yok
summer of protest
ve bu şarkı da polis terörü ile öldürülen masum insanlar için gelsin:
this book is a movie
14 Aralık 2008 Pazar
devrim
Subscribe to:
Kayıtlar (Atom)